Sustum seneler geçti Kaldım özlemin deşti Yandım alevin taştı Sensiz çok yalnızım Sustum seneler geçti Kaldım özlemin deşti Yandım alevin taştı Sensiz çok yalnızım Ah benim dilsizliğim Ah benim gönül sızım Ah benim sessiz gizim Sensiz çok yalnızım Ah benim dilsizliğim Ah benim gönül sızım Ah benim sessiz gizim Sensiz çok yalnızım Senin göklerinde yağmur olur Nehirlerine karışmak istiyorum Sokaklarında ayakları çıplak Yüzünde güneş pulları Serbest ve uçarı Bir çocuk gibi haykıra haykıra Sevinçten koşmak istiyorum Tarlalarında, bağların da, bahçelerin de Usta ve hünerli bir rençper gibi Çalışkan ve cefakar bir rençper gibi Kan ter içinde gece gündüz Çalışmak istiyorum Senin pınarlarından Kırk yıllık çoban iştahı ile Yüzükoyun uzanıp yanı başına Başımı bir kova gibi daldırmak Pınarının suyuna Aynasında sularının Mesut gözlerine bakmak istiyorum Kana kana seni içime çekmek istiyorum Senin aydınlık mavi kıyılarında Kumlarına sere serpe uzanmak Ne şezlong, ne şemsiye Ne havlu ne terlik, yalansız ve yalın Kara gözlerinin altında yanmak istiyorum Senin çarşına varmak istiyorum Caddelerinde, meydanların da Yankılanan bahar yeli gibi sesini dinlemek Sesinin derelerinde arınmak istiyorum Sana varmak istiyorum Nefesin nefesimde Mavi liman göğsünde yaz kış Uslanmak istiyorum Ah benim dilsizliğim Ah benim gönül sızım Ah benim sessiz gizim Sensiz çok yalnızım Ah benim dilsizliğim Ah benim gönül sızım Ah benim sessiz gizim Sensiz