Sen miydin o yalnızlığın mıydı yoksa Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi Dilimizde akşamdan kalma bir küfür Salonlar, piyasalar, sanat sevicileri Salonlar, piyasalar, sanat sevicileri Derdim günüm insan arasına çıkarmaktı seni Yakanda bir amonyak amonyak çiçeği Yalnızlığım benim pasaklı kontesim Ne kadar rezil olursak o kadar iyi Yalnızlığım benim pasaklı kontesim Ne kadar rezil olursak o kadar iyi Ne kadar rezil olursak o kadar iyi, o kadar iyi Kumkapı meyhanelerine dadandık Önümüzde; altınbaş, altın zincir fasulye pilakisi Ardımızda görevliler hızır paşalar Sabahları açıklarda bulurlardı leşimi Sabahları açıklarda bulurlardı leşimi, leşimi Öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri Çöpçülerin elleriyle okşardım seni Yalnızlığım benim süpürge saçlım Ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi Yalnızlığım benim süpürge saçlım Ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi Ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi, o kadar iyi Baktım gökte bir kırmızı, bir uçak Bol çelik, bol yıldız, bol insan Bir gece sevgi duvarını aştık Düştüğüm yer öyle açık seçik ki Düştüğüm yer öyle açık seçik ki, öyle açık seçik ki Başucumda bir sen varsın bir de evren Saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi Yalnızlığım benim çoğul türkülerim Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi Yalnızlığım benim çoğul türkülerim Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi, Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi, o kadar iyi