Can yoktu ki sevdala düşe, Kurt yoktu ki kızıl kana üşe Yoktum ki yol geçe Yoktun ki haber ulaşa Gül yoktu ki, dal yoktu ki Döne döne ateş Döne döne madde Gökler yarıla dürüle Dağlar savrula devrile Kırıla döküle yıldız Sular evrile çevrile Öyle bir vakte erdi ki devran Döğüşe döğüşe madde Değişe tokuşa madde Döne döne atom Döne döne gaz Değişe çekişe madde Vuruşa vuruşa madde Döne döne esir Döne döne gaz Zaman değişe değişe Işık dura değişe Öyle bir vakte erdi ki devran Demir bağrışa bağrışa Zindan çağrışa çağrışa Hah dedi kırdı zincirini İçerdeki adam Dolan göğümdeki hava Devril başımdaki kader Dökül dilimdeki yalan Tutuş beynimdeki Kibrit Döğüşe döğüşe madde Değişe tokuşa madde Döne döne atom Döne döne gaz Değişe çekişe madde Vuruşa vuruşa madde Döne döne esir Döne döne gaz Zaman değişe değişe Işık dura değişe Öyle bir vakte erdi ki devran