Şehir bir an bozuk simetrisiyle dalgalandı Sırtımızda bozkırın tuhaf rüzgârları Kelimeler tükendi sanki aniden, zamansız Edildi son küfürler, en başında yer aldın Şöyle başlamıştı Akdeniz'de can havli Gökyüzünde utangaç bir katil hissi gizli Ve katil her seferde daha güzel gülerdi Bugün bi' başka öldüm, anlatmaya değer mi? Dev buzullar eridi zihnimizde bir anda Sen her şeyden muaftın, sakallarıma n'aptın? Bıçak suratlı bakış, akşamın karanlık ağzı Yüzün uzak şehirlerin tarihi yangını Bi' zerre sevmedim sabahları Ölüm 25 kuruştan hep bi fazlasıydı, ben geç anladım Yılgın evlerin yelken çizen nefesleri Bozuk floresan ve tüm gidenlerin yeri Katil oldun artık, jilet yemiş tebessüm ülkesinde kaldı kahrın Devri bitti büyük lafların Herkes artık bir çocuk dizinde saatlerce kanardı Ölümler kuşandım! Dönemem artık hiç keyfi yok bu hafızanın Hiç gereği yok ya, zevk olmasın Gülemem artık hep, aynı bok şu yaşamanın Bir ı yok bu sinemanın Söküp çıkardım içinden bütün bu döngüyü Bu her şeyiyle son günümdü, bundan ürktüm Karanlık çarşılarda yasak kitap peşinde Nereye sakladıysam kendimi? Unuttum işte Bi' sarhoşun rüyası, saçlarım kazındı Sesimde gölgeler gezen şarap yalnızlığı Sordum onlara, pürüzsüz bi' lanet testi Şubatlardan hep bana, kayboldum şarkılarda Serin sabahların şu kanlı kollarında belki Hiç gidilmeyecek bi' evde yaşlanmak gibi Söyle akşam üstü parmaklarımı kim kopardı? Hatırlamak şehirde eski bir modaydı Sıyrılırdı sıtkım, ansızın kendimle karşılaştım Utancın tarihinde beş satırla yer aldım Kurtuluş Parkı, ölüm ilanları Mutsuzlar güzel güler, sonunda anladım Zaman buharlaşırken hafızam sürekli terler Son defa bi' soygun filmi izledik beraber Ve ilk kez buzlu camlar arkasında gördüm gerçeği Bir çocuk dizinde kabuklar bağladım Dönemem artık hiç keyfi yok bu hafızanın Hiç gereği yok ya, zevk olmasın Gülemem artık hep, aynı bok şu yaşamanın Bir ı yok bu sinemanın