Çiftçinin birisinin güzel bir karısı vardı Kadıncağız evinde kalmayı pek-çok severdi İsterdi ki kocası ta uzaklara gitsin Sakınmaz isteğini açık açık söylerdi "Bu iş böyle gitmez" diye pirelendi çiftçi "Gizlenip kapının ardına bi yol, Göreyim karıcığım neler yapacak? Derim ki 'ot biçmeye gidiyorum ben'" Bak, bak bir atlı geldi öteden Ve güzelce süzüldü içeri, Sarılıp gülüştüler: "Hazinem, yalnızız şimdi, Kocam ot biçmeye gitti." "-Oh ne iyi, ne iyi!" Attı elini kemerine atlı, Bizimki de isteksiz değil hani. Çiftçi bitince karşılarında apışıp kaldılar tabiy. Çiftçi gürledi çığlık çığlığa: "Ben ota gitmedim işte!" "-Olamaz!" "Affet beni canım kocam, Artık hep seni seveceğim. Bu ne yanlış bi adım ki, Bak gark oldum üzüntülere. Ama sen de suçlusun bu işte!" "Been?" "Ota gittin sanmıştım..." "Her ota gidişimde, Boynuzlar mı takıyorsun bana?" "-Mürf..."(bir nida) "Evde duvar kalmamış ayol Dayanacak bunca boynuza." Başta sadık kaldı kocasına. Lakin, uzun sürmedi bu. Belki artık kocasını yollamadı hiç ota. Ama nereye yolluyor şimdi? - Nereye? - Bilmiyo musun nereye? - Yoo?? - Or-ma-na!