Kendine bile katlanamayan bir adamım ben artık mualla! Anlayacağın yürekten yedik yiyeli façayı, Hani o ilk aşk dokunuşundan; Yani geç gelince yeni yetmelik ağıran saçlardan Sen kurtulursun aslında kırklanırsanda... Olsa olsa teneşir paklar beni... Sonrasında kırkımdan! Kendine bile inanmayan bir adamım ben artık mualla! Tanrı var mı? yok mu? Nerdedir derdi nedir? Felsefik takılma şimdi ben kendime salıncak yapmışken alkolik efkarlanışlardan, Sallanıyoruz bak fena mı Sen kucağımda... Hayalden falan... Saçlarını da okşarım birazdan Ellerini de tutarım hatta... Bozma işte fiyakasını çok durmıcak zaten kanımda Gerçi sen beni kansız da sanırdın gamsız da ama... Ben içanaboşu bir türkçeyle anlatmaya çalışırken sana içimin akışını Sen fransız lügatından yan çevirmiştin hatırlarsan...