Nasıl geçtin de boz bulanık sellerden? Haberim mi aldın esen yellerden? ♪ Yadigâr mı da geldin bizim ellerden? Gülü reyhan gibi koktun birader Gülü reyhan misali koktun birader ♪ Gün ışır ışımaz da yavrum Gün ışır ışımaz alın yazımız parlar Ne alın yazısı, el yazısı be Sökemeyiz ki biz ilkokul aydınlığı bile gösterilmeyenler Biz pis yöneticilerin mutsuz kişileri Süpürürüz yaban ellerin sokaklarını, pis el, pis yürek Sığmazken atalarım güne, yarına Düşmüşüm vay, düşmüşüm ben el kapılarına Daha 300 yıl evvel omuzlarımızda gök yarısı bayraklar Eğilirdi bu ülkelerin burçları uygarlığımıza Şimdi ta Bünyan'daki üç çocuk, ağızları açlıkla büyümüş Şimdi ta Ereğli'deki dört çocuk, gözleri açlıkla iri iri Alır karanlıklar, karanlıklar ardından göderdiğim kara lokmasını Sığmazken atalarımız güne, yarına Düşmüşüm vay, düşmüşüm ben el kapılarına ♪ Ne duruyoruz be kardeş Ne duruyoruz, aylık bin yeşil Mark Varalım dağılalım kartal Anadolu'dan yeryüzüne Beyler altın uykularından uyanmak üzere Haydi, yollarını temizliyelim Al güneşten bile utanmadan pis el, pis yürek Sığmazken atalarım güne, yarına Düşmüşüm vay, düşmüşüm, düşmüşüm ben (el kapı...)