(Oh, my God, what am I) (That these late mouths should cry open) (In a forest of frost, in a dawn of cornflowers?) Gölde anımsıyor nağmeler bi' sabahı Sözlerim yeşil su damlası Libasların baş ağrısıyla tükenmekte sabrımın son damlası Ve şeytansı masal kızı Çünkü gün kavrulurdu, mahfil abisiyle gezer Uyurmuş dağ başında yıldız özleri (yıldız özleri) Mezarlar kazdığımda çıkan dünya aynasında Kendimi değil, aşkımı görmem fazla özeldi Çılgına döndü saksağan Silahsız müminler bi' gece vakti ateş başında ağlayandı "Oysa gülümsemek deva", derdi orospular Bitmiyordu kovulmam ne denli elimi yıkasam da (yıkasam da) Yaşamak şu soğuk dağ başında, başlı başına soyunmaksa Hasta ruha fazla gözün şavkıması velhassa Simsiyah kaleskada Yolculuğuma eşlik eder, boşluğumdan sıyrılmak ki Ben'le gel, kaçalım bu kayreden Söyleyelim izolasyon türküleri (Ben'le gel) ben'le gel, kaçalım bu kayreden Çünkü kayre nefret demek, nefret ağır bi' şey Ben'le gel, kaçalım bu kayreden Söyleyelim izolasyon türküleri (Ben'le gel) ben'le gel, kaçalım bu kayreden Çünkü kayre nefret demek, nefret ağır bi' şey Ben'le gel (ben'le gel, ben'le gel, ben'le gel) Ben'le gel (ben'le gel, ben'le gel) Ben'le gel (ben'le gel, ben'le gel) (Her ölü kız yıldıza dönüşür Skarstind'de) (Ki ben yıldız peşinde koşuyorum, sevgilim) (Yıldızın o güzel şiirini yazıyorum sana) (Belki de yarın ilk defa) (Yaşamış oluca'm)