Harcıâlem'in yuvası rum pazarında küflü bir arbalet Ne arar yok ettiği alfabetin tüm kavimleri Esrar içerlerdi balyalarla duman oldu sonunda toprak üstünde sergüzeşt Farz-ı misalinde gökten zembille Zehir zemberek çocuk destan oldu her dilde Küflenen motifler abes cebirlerle cümleleşti, Bu kum saatinden bir çöl geçti Artık burdayım,neresi sormayın Şimdi romanlarda kapitalist Kıssadan hisseler hercümercü perdesi Boş bir alaya vadanlığına üslenip Seyr-ü sefanın olur bir milim metresi Bu algı vebalı ve cüzzenip yakar yıkar sokaklarda sanatoryum pentesi Güruhta oldu tek milimde bakır lisan eskidi Şimdi haykır hadi şimdi nerdesin Arbalet yok artık haftalarda antika Apartmanlara da kemikleriniz sanduka Aylakların üstünde alim giyer yangın Mıhlanmış bandı hür ve cool bir sesle şırkmalı Pertavsız olmadan görülmeyen Müstakil iradeler hep saptılar yörüngeden Aynı rayda zıt düşen bir çift şimendifer Kefenler aydın gerceği niyettekiler sürüngen Tasfiriyle bir tefsir kağıdı En yakın ahbabım gaf tepesinde bu asrın erbabı Mürekkep kuru kaplı dolu sular içerir Bugüne dek bu bardaktan bir okyanus geçti be geç Altın kalır değişir mizacın simyası Yüksekten korkanların hesabı müstakil Miyadı dolanları unutmak mı trajedi Öyleyse bu devir burada bitmedi Ortaya atılanlar sansürlü Susturun beni hem suçlusundur hem güçlü Siz beni hem suçlu bilin hemde güçlü Ama bende çok düştüm Hem berduştum hem zerdüşt,sergüzeşt