Gürkan Unuturum dedim, alışırım dedim, geçer yani Direndim Üçüncü günün sonunda dayanamadım abi Aradım bunu "görüşebilir miyiz?" dedim İkiletmedi beni sağolsun "olur" dedi Sözleştik pazar akşamına Ulan ben de durup durup aynanın karşısında buldum kendimi Şöyle otururum, böyle gülerim, öyle bakarım "Neden gittin" falan demeyecektim Ama hayatımda ilk defa cesur olacaktım abi ben Oturacaktım karşısına, gözlerimi üzerine dikip ezberleyecektim o'nu Çok güzelsin diyecektim Unutamıyorum diyecektim Ellerimi açıp avuçlarımı gösterecektim Bak bu avuçlar bir tek senin adının geçtiği dualar için açıldı râbbe diyecektim Belki tutamaz kendimi ağlardım Bir daha çok güzelsin ulan derdim Bir daha vuruldum işte lan sana derdim Geçen bir arkadaşım iki kişi arasında kalmıştı, mesela dedim İkisinin de böbreğe ihtiyacı olsa hangisine böbreğini verirdin? Öyle baktı yüzüme abi Ben buna gidip, bak sana böbreğimi veririm diyecektim Tereddütsüz, şüphesiz veririm valla Belki geri döndürmeye yetmezdi ama bilirdi be abi Ben de kurtulmuş olurdum bu belkilerden "Deseydin işte" diyeceksin sen şimdi Diyemedim abi Gelmedi ki Sabaha kadar bekledim sözleştiğimiz yerde Zil zurna sarhoş olmuşum, yığılıp kalmışım evin kapısına Bir dahada aramadım bunu O'nun beni aramasını beklemedim dersem yalan olur Bekledim En acısı da ne biliyor musun abi, bu yirmi ikinci pazar Şimdi arasa dese ki "filanca yerdeyim, gel" Hiç kusura bakma burdan kalkar ona giderim Bu kafayla, bu soğukta, şu üstümdeki gömlekle kalkar giderim Cam kırıklarıyla döşenmiş olsada o'na giden yollar Ulan ben yalın ayak, koşa koşa giderim En tuhafı da ne biliyor musun Gürkan? "Neden gelmedin?" falan diyemem Çok güzelsin derim Uzatıp ellerimi Bak bu avuçlar bir tek senin adının geçtiği dualar için açıldı râbbe derim Şimdi istese abi, şimdi istese Hiç düşünmem böbreğimi veririm