Yollar önüne çekilen sur (eh) Yanlış yola sapacaksın, dur (ah) Hadi savaş için planını kur (eh) Sen de kimlğini kalemine vur (ah) Uçsak, yolları kısaltsak Koşsak, yine yine koşsak Her açılan pencere yeni bir hayat mı? Getirir, bitirir belki de eskileri Gözden geçirir, yetinir mi elindekilerle? Hadi bi' de hırsına kurban edilenlerdense Peki, bende yaşanılan felsefe değil Önündeki yol yukarıya doğru meğil, eğil Ya da savaş, hayat herzaman bir yarış Fark bir karış, çok uzaklardadır varış Alışmak zor, gel bide bize sor Arkada kalanlara kor Doğru mu yapılanlar? Satılanlar, belki de satın alınanlar kadar hatalılar Hatalara katılanlar sadece kandırırlar kendilerini Kaybedenler kimliğini, benliğini, kaide almaz gerisini Serseri mentaliteden uzak Aptallara kurulan tuzak Kurtulmak yasak Yollar önüne çekilen sur (eh) Yanlış yola sapacaksın, dur (ah) Hadi savaş için planını kur (eh) Sen de kimlğini kalemine vur (ah) Uçsak, yolları kısaltsak Koşsak, yine yine koşsak Değeri bilinmedi, şanslar yetmedi Beliren gerçekti, tiyreyen eller Dileyen diller, çekilen, saf dışı kalmış cılız bedenler Aranan sebeplerdi Göz ardı edilen serveti, sabır limitini geçti Beyinlere yerleşen çizgi şairi bezdirdi Doğduğu toprakta doymak isteyen gezgindi O da hayattan bezgindi Yaşadığı serüveni gözler önünde belirdi Nimeti seremedi, silemedi, müsibeti Hırsın hayatla ödenen bedeli Çok geç Hissetmeden sömürülen, dökülen Yaprak hızıyla eriyen mum gibi Nefislerin gerisinden seslenen Tek sen değilsin elenen, zaten Atışmaların arkasından başlayan barışlar Karşılar, velinimeti taşlar Çatılan kaşlar göz yaşlarını kamuflaja zorlar Yollar önüne çekilen sur (eh) Yanlış yola sapacaksın, dur (ah) Hadi savaş için planını kur (eh) Sen de kimlğini kalemine vur (ah) Uçsak, yolları kısaltsak Koşsak, yine yine koşsak Gözler önüne serilen servet Dikkate alınması gereken felaket Nezaket gösterisi, aslında bir hakaret Planet dünyasındaki hizmet Hezimete kapıları açar bet Örümcekler ağlarını saçar Yakalananlar gözlerini açar Kaçan tren arkasından el sallar Son mu, sahip çıkan yok mu? Sözler sana doğdu Gözler bizim oldu Yollar önüne çekilen sur (eh) Yanlış yola sapacaksın, dur (ah) Hadi savaş için planını kur (eh) Sen de kimlğini kalemine vur (ah) Uçsak, yolları kısaltsak Koşsak, yine yine koşsak