Başım girer boyumdan büyük belalara Yerim pusular düşüp tenhalara "Son gecenin yok sabahı", derler İnan buna dalmadan uzaklara Başım girer boyumdan büyük belalara (Ta-Ta-Ta-Tanerman) Yerim pusular düşüp tenhalara "Son gecenin yok sabahı", derler İnan buna dalmadan uzaklara Bırak olsun mevzular bahis Dumanımdan duvarlar is Bu ara var bi' gidesim usulca bırakıp her kulağa bi' giz Su olup katarım canıma can Küserim dağlara falan Güvenine çığ düşer bi' sabaha karşı sapmadan zaman Kesilmez ardım, arkam Odam gibi yine saçım başım dağınık Saat 7, uykum kaçık, bütün ışıklar açık Ayna doldurdum evi yapar diye kalabalık Yumruklarım açar yüzümde kapanmayan yaralar Pansumanlar, boş arzuhâllar Ararken huzur bi' tutam Duruldum sanmam ki her gece Başım girer boyumdan büyük belalara Yerim pusular düşüp tenhalara "Son gecenin yok sabahı", derler İnan buna dalmadan uzaklara Başım girer boyumdan büyük belalara Yerim pusular düşüp tenhalara "Son gecenin yok sabahı", derler İnan buna dalmadan uzaklara Fark etmez, kalsın arada buz Yaz, kaydet, bas yaralarına tuz Astarın ucuz yüzünden, onu da satma yarına mahsus Havada pus Şüyu vuku bulunca şakaya vur E, arama, dur Hepimiz için bi' çıkar yol budur Çığlık çığlığa yanadur Rahat vermez ne para ne pul Eriyince şuur, "Af buyur, yetiş" dersin Beklentinse yağmur Üstümde garip bakışlar Elimse görünür her açıdan Gebersem de "Rest" derim, çıkıp mezarımdan Öyleyse bu komik basbayağı Cidden ölüysem şu an E, dediğimi yaparmışım demek hâlâ Başım girer boyumdan büyük belalara Yerim pusular düşüp tenhalara "Son gecenin yok sabahı", derler İnan buna dalmadan uzaklara Başım girer boyumdan büyük belalara Yerim pusular düşüp tenhalara "Son gecenin yok sabahı", derler İnan buna dalmadan uzaklara