Sürüklenip zamanda kaybolunan delik Doğum belgem eksik o an yerim son kalenin dibi Demin, yok oldu yazmadığım her bir satır Geride kalan kaldı hatır gönül derdim ihtimal o ziyarete Rengi soluk gömlek içini doldurur Bu çürüyen et Ve gidene dek bu yerden ağırdan Alıp bir kahırdan Çırpınırken akıldan geçen bir yol bu Karanlık ve rengi saçıp, yaptı geceyi tuval Çalakalem bu günler harikalar diyarı Ve terk edilen şehrin en salak sokak barı Yosunlu tekneler her boş şişeden batar suya Katıksız her akşam öykülerden örf asar ya Keşfi tam değil, ucuz bir gösteriden say Bu dünya külüstür tren evrenin de ray Karala suratlarını fotoğraftan elveda Ateş söner bir gün ve son bulur her hatıra Yankılandı sesler boşluk için yalanlar Yuvadan kurtulunca dost olur mu yılanlar Başı boş dünya, zamansızdı planlar Geriye kaldı bir tek ölmek için doğanlar Yankılandı sesler, boşluk için yalanlar Yuvadan kurtulunca dost olur mu yılanlar Başı boş dünya, zamansızdı planlar Geriye kaldı bir tek ölmek için doğanlar (Yeah) Biraz kuruntu biraz evham Biraz soğukkanlılık, biraz tedirgin hep gam Bildiğinden artık dönmeyeceğini devran İki büklüm aşağı sarkıyordu endam Sanki kaldı ömrüm altı ay Gökte dondu kaldı ay Sanki yalnız ölmek için born to die Sahiden kendini sandı daim Öfke doldu taştı yani Dilim varmaz ama tabir amiyane Biliyorsun bugün var yarın yok Kesin yarın anılırız İsim var cisim yok Gözü aç yasın bol Gözüm arkada kalır Ona bak kesin morg Kesin hastasın moruk Sonbahar kasım ortasında Gelir sor hakikatten de zor Basit aslında zor sana Kan teriz soğuk Ve o an gelir kork de Savai için kork lan Ölmek için doğ Yankılandı sesler boşluk için yalanlar Yuvadan kurtulunca dost olur mu yılanlar Başı boş dünya zamansızdı planlar Geriye kaldı bir tek ölmek için doğanlar Yankılandı sesler boşluk için yalanlar Yuvadan kurtulunca dost olur mu yılanlar Başı boş dünya zamansızdı planlar Geriye kaldı bir tek ölmek için doğanlar